POLİNÖROPATİ NEDİR?
Hastaların el ve ayaklarda uyuşma, ağrı, elektriklenme, hissizlik, güçsüzlük, yorgunluk, denge bozukluğu, ağrı ve ısı duyusunda azalma, kramplar, ortopedik deformiteler gibi yakınmaları olabilir. Klinik bulgular, eldiven-çorap tarzı duyu kusuru, reflekslerde kayıp, el ve ayak kaslarında güçsüzlük, deride bazı değişiklikler, derin duyu bozuklukları ve buna bağlı denge bozukluğu şeklinde olabilir. Bazı polinöropatilerde otonom sinir sistemi tutulumu görülebilir, bu durumda terleme, tansiyon ve nabız değişiklikleri gibi bulgular da yakınmalara eşlik edebilir.
Sinir lifleri, kalın ve ince miyelinli ve miyelinsiz lifler olarak ayrılır. Miyelin sinir etrafını saran yağ tabakası şeklinde bir kılıftır. Derin duyu (vibrasyon ve pozisyon), tendon refleks ağının aferent bölümü, kalın miyelinli sinir lifleri tarafından taşınır. Ağrı ve ısı duyusu miyelinsiz ve ince miyelinli lifler ile, dokunma duyusu ise kalın ve ince miyelinli lifler ile taşınmaktadır. Bu nedenle etkilenen sinir lifine göre semptom ve bulgular bir miktar farklılıklar gösterebilir.
Polinöropatilerde, sinir iletimine ait bozuklukların elektrofizyolojik olarak saptanması tanı için esastır. Bu nedenle polinöropati düşünülen hastalarda EMG (elektromiyografi) incelemesi yapılır. EMG, küçük çaplı liflerin etkilendiği polinöropatilerde tümüyle normal olabilir. Geniş çaplı liflerin etkilendiği polinöropatilerde ise daima anormaldir. EMG’de; sinir iletim yavaşlaması, iletim bloğu, motor ve duysal sinir yanıt amplitüdlerinde düşme veya kayıp, sinir uyarılabilirliğinde azalma/kayıp görülebilir.
Klinik ve elektrofizyolojik olarak polinöropati bulguları saptanan olgularda altta yatan nedeni aydınlatmak amacıyla ayrıntılı biyokimyasal incelemeler, bazı durumlarda genetik, radyolojik testler ve lomber ponksiyon işlemi yapılabilir.
Yorumyapmak için bize yazınız.