Guillain Barre Sendromu Hastası Anlatıyor
Ferhat T.
Hastalığımın ilk belirtileri şiddetli uyuşma ve karıncalanmaydı…
2018 yılında bu hastalıkla tanıştım. Bu zamana kadar da dürüst olmak gerekirse hastalık hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Hastalığa ve ismini oldukça yabancıydım: “Guillain Barre”. İlk şikayetlerim vücudumda hissettiğim uzun süren uyuşma ve karıncalanmalar oldu. Aniden sağ ayak bileğimde güçsüzlükler başlıyor ve saatler içerisinde bu sol ayak bileğime sirayet ediyordu. İlerleyen süreçte de bacaklarım ve vücudun üst bölgelerine doğru bu güçsüzlük yayılım gösteriyordu.
Doktorumdan aldığım güçle hastalığa karşı hep “bir adım” önde oldum
Şikayetler bu şekilde devam ederken bir taraftan da tedavi arayışım başladı. Doktor olan bir aile yakınımızın önerisiyle Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Güngör Tunçer ile yollarımız kesişti. Bu ve benzeri hareketleri kısıtlayan hastalıklarda doktorun enerjisi deyim yerindeyse hasta için adeta bir “umut” oluyor. Dr. Güngör Tunçer’in güler yüzü, samimi, dikkatli yaklaşımı, ilgisi ve hastalığa dair yaptığı açıklayıcı bilgiler bana ışık oldu. Artık ne yapacağımı ve bu hastalıkta nasıl yol alacağımı daha iyi biliyordum. Günün sonunda doktorumun odasından çıkarken birlikte ve gayretle bu hastalığı yeneceğimize inancım tamdı.
Zorlu ve sabır isteyen “Guillain Barre” tedavi süreci
Tedavimizin ilk basamağında bağışıklık sistemimin, eskisi gibi dengeli haline kavuşmasını amaçlıyorduk. Dr. Özlem Güngör Tunçer tarafından uygulanan ımmüngloblin tedavisi ile süreç başladı. Tüm gün serumlarla geçen, kabul etmeliyim ki çok da kolay diyemeyeceğim bir tedavi maratonu beni bekliyordu. Yine doktorumun önerisiyle fizik tedavi ve rehabilitasyona başladım. Fizyoterapistimiz ve hastanenin sahip olduğu robotik destekli yürüyüş cihazları sayesinde birkaç ay içerisinde yeniden adım atmaya başlamıştım. Özlem Hanım’ın kontrolünde süren robotik fizik tedavi ve rehabilitasyon sürecim yaklaşık 1,5 sene devam etti. İyileşmeniz yavaş ilerliyorsa her gün spor yapıldığında değişimi hasta olarak görmeniz gerçekten kolay olmuyor. Tam olarak bu noktada doktorumun etkisi büyük rol oynadı. Dr. Özlem Hanım’ın düzenli kontrolleri ve yaptığı yönlendirmeler sayesinde aslında ne kadar ilerleme kaydettiğimi görüyor ve kendimi çok iyi hissediyordum.
COVID-19 pandemisi ile evde devam eden iyileşme serüveni
COVID-19 sürecinde başlayan sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte biz de yeni bir tedavi modeli belirledik elbette. İyileşme sürecim artık evde devam ediyordu. Doktorumuzun önerisiyle eve koşu bandı, eliptik bisiklet, kondisyon bisikleti gibi spor aletleri aldım. Düzenli olarak evde spor yapıyor ve çeşitli sosyal medya mecraları üzerinden izlediğim yoga videoları ile vücudumu esnetip, kaslarımı yeniden güçlendirmeye çalışıyordum. Pandemi süreci şüphesiz benim iyileşme dönemimde birtakım değişikliklere neden oldu. Artık daha bireysel devam eden çalışmalar biraz zorladı ama sporla değerlendirdiğim bu günler boyunca ciddi ilerleme kaydettim. Prof. Dr. Özlem Güngör Tunçer ve fizyoterapistimiz sayesinde sağlığıma kavuştum. Şu anda sadece sağ ayak bileğimde devam eden bir güçsüzlük söz konusu. Onu da önümüzdeki süreçte çözeceğimizi ve çok daha iyi olacağımı biliyorum.
Guillain Barre sendromu hastaları için öneriler
- Yapmanız gereken belki de en önemli şey elbette doktorunuzun önerdiği tedavi planı çerçevesinde hayatınızın merkezine sporu almanız. Düzenli spor yapmanız, vücudunuzu daima aktif tutmanız, bununla paralel beslenmenize dikkat etmeniz ve kilo almaktan kaçınmanız gerçekten büyük önem taşıyor.
- Kaslarınız düzgün çalışmadığından, aldığınız enerji ile yaktığınız enerjinin birbirini tutması gerekmekte yoksa hızlı bir şekilde kilo alabilirsiniz.
- Yiyecekler protein ağırlıklı olmalı ve gereksiz yiyecekleri hayatınızdan mutlaka çıkarmalısınız.
- Unutulmamalı ki Guillain Barre sendromunun farklı kişilerde farklı etkileri olabilir. Bu nedenle kendinize uyan spor ve yeme modelini, kendinize özel olarak oluşturmalısınız.
- Her sabah uyanıp, iyileşme maratonuna kaldığınız yerden devam edebilin diye enerjinizi ve psikolojinizi hep yüksek seviyede tutmalısınız.
- Tedavisi mümkün bir hastalıkla karşı karşıya olduğunuzu asla unutmayın ve vazgeçmeyin!